14 Mayıs 2013 Salı

36. hafta Ne durumdayım?




Artık haftalar birbirine girdi.

Eskiden hafta gun hatta nerdeyse saat sayarken, simdi doğuma ne kadar olduğunu sorana, aklıma ne gelirse 1 ay var, 3 hafta var, son 20 gün.. Aklıma ne gelirse diyorum.
Ama bilmiyorum ki doğuma ne kadar var?

Defter hesabima gore 15 haziran, doktorun demesi "Bu ayı çıkarır haziran'da doğurursun", içinden bir sesin dediğine göre 25-30 mayıs arası ama bebeğim ne zaman isterse ozaman.
Yani kaçıncı haftamdayım inanın şaşırdım :)

Bu gune kadar "hani nerde bebek, aaa sen de hamile misin? Yok canım nasil yani 8 aylık mı? Ne kadar var 3-4 ay kalmıstır dimi?" diyerek kendimii "vay beee hic belli etmior velet " sekinde kandirmisim herhalde bu haftayla birlikte hemen herkes " sen daha doğurmuyor musun?" "eh ayrılsana artık yetmediğimi çalıştığım" "bu burda doğuracak valla sıcak su ve bez hazır et" "oooh sen de amma meraklısın çalışmaya çocuk doğdu doğacak sen hala iş peşindesin" demezler mi?

Arkadaş bir hafta öncesine kadar nede bu bebek diyordunuz, bir anda fırlamadı ki göbeğim! Tamam biraz peltek yurumeye, ayağa kalkarken yüzümü eksitmeye, bazen ahlanip oflanmaya, karnım, sırtım, belim, ayağım ağrısa da ağrımasa da çaktırmadan ağrıyor demeye basladim ama onun dışında çok iyiyim, çok şükür. Fiziksel olarak her hamile gibi sanki hep hamileymişim ve hamile kalacakmışım gibi hissediyorum. En zorlandığım anlar çorap, ayakkabı giyme, yemek yemerken karnımın kasılması ve yataktan kalkma.. Ama onun dışında hala bence fıldır fıldırım. Araba kullanıyorum, sabah 7 aksam 11-12 ayaktayım. Oyle her buldugum boslukta dinlenmeyi birak ne is halletsem diye kafa yoruyorum. Çok şükür! Hamilelik kolaysa doğum zor olur, ya da tam tersi derler. Bakalım nasıl doğurcam.

Eşim heyecanlı, ama benim kadar değil. Tek derdi bebeğin sağlıklı ve kilolu olması. "Kilolu bebek aynı zamanda sağlıklı bebektir " yanılgısına kapılmış. Nasıl kapılmış hiç bi fikrim yok, ama durup durup "bu bebek zayıf olacak senin gibi" demez mi? Hele bi de "senin gibi" vurgulaması tam cinnet gecirme sebebi! Ben 2.800 gr doğmuşum, ama maşallahım varmış. 4 ay emmeme rağmen kilosu normal, gayet sağlıklı, bünyesi kuvvetli bir cocukmusum. Ama beyfendi 4.250 gr dogup 6 aylıkken 12 aylık bebek boyutlarında olduğu için sağlık = kilo gibi düşünüyor ya da pek sevgili kayınvalidem o yönde bir bilincalti yaratmıs kendisinde herhalde. Aaaa 4 kilo uzeri cocuk benden nasil cıksın zaten doga secmis dogruyu bulmus, bebek kilosu anneye cekermis. Sonradan varsın babası gibi boylu poslu olsun!

Haliyle evde bir seferberlik var. Ye ye ye kilo al, Ruzgar kilo alsin. Bugune kadar 12 kg gibi zaten normal bi hamile kilosunu almisim, bundan fazlasi bebege değil bana gider diyorum ama inandıramıyorum. Ruzgar 35. hafta kontrollerinde 2.600 cıktı. 40. haftaya kadar icimde tutabilirsem, 3-3.500 arası olur ki bana gayet standart ve normal geliyor. Daha ne!

Annemler cok heyecanli, hatta annem sanki kendi dogumu yaklasior gibi tepkiler veriyor. Bu da kimi zaman beni biraz zorluyor. Normalde coskusu cok göstermeyen bir tip olduğum için surekli bebegim , torunum, canimmmmm diyip sevinc nidalari atmak bana gore değil. Elbette bebeğimi seviyorum, onunla konusuyorum, onu dort gozle beklediğimi hissediyorum ama ne yazıkki bazılarının yapabildiği gibi aşırı çoşkulu olamıyorum, bu biraz yapı meselesi herhalde.

Bebeğim de içimde mutlu huzurlu büyüyor. Eskiden hadi hemen doğsun diyen ben, şimdi biraz daha kalsın, beslensin büyüsün daha hazır bir yuvaya hoşgelsin istiyorum. Yoksa ben çoktan hazırım hediyemi karşılamaya:)

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Bebek Kıyafetlerini Yıkama Mevzusu


36. haftaya girmemle birlikte bebeğimin her an doğabileceği hissiyle artık çantamı hazırlamayı daha fazla ertelemeden bu işe koyulmaya karar verdim.

Kendi geceliklerimi, sabahlıklarımı, hastanede giyeceğim nedense hiç yeterli sayıda gelmeyen (sanki tatile çıkıyoruz) iç çamaşırlarımı ve hastane nevresim takımımı yıkadım, ütüledim. Sıra geldi bebeğiminkilere. Yıkamayı nasıl yapsam diye kısa bir web araştırması ve sağdan soldan bilgiler almaya çalıştım.

Yeni doğan bebeğin kıyafetleri hiç giyilmediği ve lekeleri olmadığı için çok yüksek derecelerde,çok uzun sürede yıkamaya, leke çıkarıcı, yumuşatıcı vs. gerek olmadığını düşünüyorum. Bebeklerin ciltleri çok hassas olduğu için uzmanların da önerileri ile deterjan kullanmamaya karar verdim, en nihayetinde deterjan demek kimyasal demek, gözle temas ettiğinde kör bile eder maazallah! Keşke kendimiz için de kullanmasak ama ne mümkün, uğraşmıyoruz ki.

Yaptığım araştırmalar sonucunda bebeğimin kıyafetlerini yıkarken dikkat edeceğim hususlar:

- Öncelikle hastaneye götüreceklerim de dahil 0-3 aylık ve küçük görünen 3-6 aylıklardan başlayacağım.Zaten kıyafetlerini aylarına ve boyutlarına göre ayırmıştım.
- Kıyafetkerin etiketlerini keseceğim, sınıf sınıf ayırdığım için hangisi yeni doğan , hangisi 0-3 hangisi 3-6 karıştırmam inşallah! gerçi hepsini ezberledim bakmaktan:)
- Hacı Şakir granül sabundan 2 olcu kaynar suda eriteceğim (hacı şakir için uygun olmayan diyenler var, roxy, sodasan baby veya direkt dalin sıvı deterjan kullanıp çok memnun olanlar var ama ben ilk postatada tercihimi hacı sakır granül sabundan yana kullanacağım)
- Makinenin hem normal gözüne hem on yıkama gözüne çözünmüş sabunu koyacağım
- Ön yıkamalı, 40 derece ve 30 dakika programını seçip, ilave su ekleyeceğim. İlerde lekelenme durumunda 60 dereceye çıkaracağım, tabii lekeler çıkmazsa ilave çözümlere gidilebilir.
- Ancak yumuşatıcı, leke çıkarıcı vs önermiyorlar, hele bir basımıza gelsin bakarız :)
- Mümkünse yıkanan çamaşırları güneşte kurutacağım.
- Çamaşırların hepsini mini mini şeyleri bol buharla ütüleyeceğim
- Tozlanmaması için de yıkanmış bez torbaların içinde muhafaza edeceğim (şimdilik hastaneye götüreceklerimi)

Geçenlerde blogger bir anne sabun cevizini önermiş, bakiniz http://komirra.blogspot.com/2013/05/bebek-deterjan-ve-sabun-cevizi.html

Dediğine göre ekonomik, anti-alerjik,hassas ciltlere zarar vermeyen hassas bir bitki , sadece bitkinin suyunu kullandığınızdan ne doğaya ne suya ne bebeğe zarar vermiyor, toksit madde içermiyor, doğada çözünüyor ve %100 doğal olduğunu soyluyor. Bu konuda biraz palazlanınca bunu kullanabilirim: Sabun cevizini http://sabunagaci.com/ dan satın alınabiliyor.

Ah bugünleri de görecektik minik bebisimin kıyafetleri de yıkanırmış, yerim ben onu. Esim diyor ben giymem bunları, yaaa olur mu öyle şey onlar Rüzgar'ın:)


4 Mayıs 2013 Cumartesi

34. hafta: Her hamilenin gündem konularından biri - Çatlaklar




Hamileliğimin ilk başlarında deli gibi her gördüğüm yazıyı okuyup, forumlarda kaybolup, her kitabı karıştırıp, her hamileye-anneye gerekli gereksiz danıştığım için beynimde bayağı bir bilgi kirliliği olmuştu.

Genelde bebekle ilgili önce kıyafet, sonra bebek arabası, bebek odası, yavaş yavaş detay alışverişleri, gereksiz gibi görünen ürünleri gibi devam eden bir bilgi dağarcığı edinme sürecinden geçtim 34 hafta boyunca. Kendimle ilgili ise merak ettiğim konular: beslenme, spor, vitaminler, doğum ve tabiî ki Çatlaklarla Mücadele.

Bu konuda çok korktuğum için hemen önlem almaya ant içtim. Aslında hızlı kilo alıp vermekten belim yanlarında, üst bacak içlerimde ve dizlerimde ince beyazımsı kılcal çatlaklar var ve beni hiç rahatsız etmiyorlar. Ama görsellere girip hamilelik çatlakları diye arattığınızda ne demek istediğimi ve dehşetimin boyutlarını anlayabilirsiniz! Kırmızı, derin, geniş, tüm karnı çevreleyen hatta o yetmezmiş gibi bacaklara, baldırlara, kalçaya hatta olmayan gögüslerime sıçrayan çatlaklar kabusum olmuştu. Bir sabah uyanıp, pijamamın göğüslerimdeki izlerini çatlak sanıp ağladığımı hatırlıyorum.

İlk günlerden beri gerek içten gerek dıştan korumaya aldım kendimi. 34. hafta bitti ve ben kesin çatlar dediğim vücudumda şimdilik çatlak yok. İnşallah son 4 haftayı da bu şekilde bitirebiliriz. Rüzgar'ım bana çatlak vermesin ben ona milyonlarca öpücük vereceğim :)

Gelelim krem mevzusuna:

1- Hamileliğimi öğrendiğim günden beri (6. hafta) içinde parafen olduğunu fark ettigim güne kadar (18. hafta)  her banyodan sonra (haftada en az 5 kere duş alırım) tüm vücuduma Johnson Baby bed time bebe yağı sürdüm.
2- 16. haftadan itibaren Bella B - tummy butter yağını her gün veya gün aşırı 1 kez tüm karnıma sürdüm (bel, kalça ustu vs dahil) İlk zamanlar bacaklarım ve göğüslerim genişler mi diye oralara da sürdüğüm oluyordu ama baktım sadece karın aldı basını giriyor sadece karnıma Bella B sürüyorum. 2. kutum bitmek üzere.
3- Bella B sürmediğim vücudumun diğer yerlerine, örneğin bacak, diz kapağı, kol, boyun, popo güçlü bir nemlendirici sürüyorum - doğal olmasını tercih ediyorum.
4- göğüs çevresine çatlamasından ziyade emzirmede sorun çıkmaması için 30. haftadan itibaren haftada 2-3 kez zeytinyağı sürüyorum, ama bu hafta Lansinoh göğüs kremine başlayacağım.
5- Vücudumu çok gergin hissedersem badem yağı, kakao yağı, zeytinyağı kullanıyorum.
6- arada çok endişeleniyorsam normalde yüzüme kullandığım Strivectin çatlak kremini en korktuğum bölge olan belime sürüyorum (bu kremi 1 sene önce 236 tl ye aldığım için tüm vücuda boca etmeye elim gitmiyor valla)

Kremlenme dışında dikkat ettiklerim
1- Düzenli beslenme ve düzenli kilo alma, ayda 1.5 -2 kg arası aldım. Ani artış olmadığı için çatlamamış olabilirim.ç
2- Bol su içme, vücud elastikiyeti için gerekli. Karnim çok nadir tas gibi gergin ve kasınıyor, genelde yumuşacık.
3- Lifli gıdalar ile düzenli boşaltım, şişkinliğim sertliğim olmadığı için karnim gerilmiyor.
4- Çok sıcak banyo yapmamaya çalışıyorum. Sauna, buhar banyosu, jakuzi olayını kestim ki cildim kurumasın. Bir de iyice lifleyip gerekirse vucud peelingi yapıyorum ki ölü deri gitsin, kremi vucud daha kolay emsin.

Bu uygulamalara son 4 hafta kala tam gaz devam ederek, umarım çatlaksız olarak bu sureci bitireceğim.

Bir de genetik önemli derler, annem bende 12 kg almış ve çatlağı çok çok az. Kardeşimde 10 kg almış ve ilave çatlaksız bitirmiş. Ama yukarıda saydığım 10 maddenin hiç birini yapmamış. Biz önemleri alalım da gerisi sansa kalmış.